Pages

1 Aralık 2011 Perşembe

Saf ve Düşünceli Romancı



Orhan Pamuk'un, Harvard Üniversitesi'nde verdiği Norton derslerinde roman ve romancılık üzerine yaptığı konuşmalardan derlediği bir kitap; Saf ve Düşünceli Romancı. Kitabın ilgi çekici noktalarından biri şüphesiz, "romanın gizli merkezi"ne yönelik açıklamadır. Basitçe, romanda muğlaklığını koruyan ama sezgi yoluyla okuyucu tarafından, kitabın içine girip, onun dünyasına karıştıkça anlaşılabilen bir merkez burası; kitabın bam teli de diyebiliriz.

Romanın bam teline yapılan bu yolculuk bana göre de oldukça önemli. Hemen her okuyucunun kitaplardan duyumsadığı ama yalnızca kendi zihinsel gelişiminde yer eden ve pek kimselere de doğrudan açmadığı bakış açılarıdır bunlar. Bir sırrın kulağına fısıldandığını düşünen okuyucu, bununla, yani bu muğlak ve emek harcandıkça kavranan bakış açısıyla mutlu olmaktadır. İnsanların, çok fazla okuyucusu olmayan büyük yazarları keşfettiklerinde yaşadıkları hazzı, biraz da işte buna bağlıyor; yazar Orhan Pamuk.

Ayrıca roman, şüphesiz ki, tanımlamalar içeren bir ders kitabına en uzak noktada bulunan, güçlü bir  edebi türdür. Bu yönüyle anlatmak istediğini tanımlamak yerine, olaylar, kurgu ve diyaloglarla okuyucuya sezdirmeyi hedefler. Roman yazmanın, resim sanatıyla benzeşmesine de dikkat çeken Pamuk, romanların gizli dünyasıyla haşır neşir oldukça, okuyucuların zihinlerinde yepyeni merkezler oluşacağını belirtiyor.

Saf ve düşünceli okur tanımını da şöyle yapıyor;
i.) Bütünüyle "saf" okurlar: Bunları ellerindeki şey romandır diye ne kadar uyarırsanız uyarın, metni yazarın kendi hayat hikayesi ya da yaşadığı şeylerin biraz değiştirilmişi olarak görürler.
ii.) Bütünüyle "düşünceli" okurlar: Onlara ne kadar ellerindeki kitabın sizin en mahrem duygu ve düşüncelerinizle yazıldığını söyleseniz de fayda etmez, bütün metinlerin hesap kitap ile ayarlanmış kurmacalar olduğuna inanırlar.
Aman bu insanlardan uzak durun, diye uyarmak isterim sizleri. Çünkü onlar roman okuma zevklerini bilmezler hiç.
Romanın önemsiz konulardan önemli; önemli konulardan da önemsizmiş gibi bahsettiğine de değinen Pamuk, örenğin, romanın siyasetten bahsedebileceğini ama siyasi de olamayacağını vurguluyor. Bunun yazarın siyasi görüşünden bağımsız, romanın felsefi duruşundan kaynaklandığını açıklıyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder